1200 TL VE ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO FIRSATI!
HOŞ GELDİNİZ
Hızlı ve güvenli alışverişe giriş yapın!
HENÜZ ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?
Kolayca üye olabilirsiniz.

Propolisin Sağlığa Yararları Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey

04-07-2023 10:57
Propolisin Sağlığa Yararları Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey

Arı ürünleri denilince en çok bilinen ve akla gelen bal, balmumu ve polen gelir ancak bu ürünler buzdağının sadece görünen kısmıdır. Özellikle propolisin sağlığa yararları fark edildikçe bal arısı kovanlarının sadece baldan, balmumumdan ve polenlerden ibaret bir mucize olmadıkları çok daha iyi anlaşıldı. Bal arılarında arı sütü, arı ekmeği (perga), arı zehiri, kovan havası, apilarnil ve propolis gibi önemli biyolojik ürünlerin de en az bal hatta ondan daha değerli ürünler olduğu ortaya konmaya başladı. Propolis ilk olarak Yunanlılar tarafından keşfedilmiştir ve Yunanca pro "ön" ve polis "şehir" kelimelerinden türetilmiştir.

Bal arıları, kovanlarının girişinde koruyucu bir kalkan oluşturmak için propolis kullanırlar. Ayrıca kovandaki çatlakları doldurmak, çerçevelerin köşelerini kovanın oluklarına yapıştırmak ve petek hücrelerini cilalamak için de kullanılır. Kovanda ölen hayvanların kalıntılarını, arı kolonilerinin çürüyen karkasların hoş olmayan ve bakteriyel florasından koruyan arı tutkalı ile çevrilidir. Bal arıları; Propolis kaynağı olarak kestane, at kestanesi, kavak türleri, kızılağaç, dişbudak, huş, çam, erik, okaliptüs, fındık, erik, ıhlamur, söğüt, akasya, karaağaç, köknar ve meşe gibi bitkileri kullanırlar. Propolisin kimyasal ve biyolojik bileşenleri bal arılarının kullandıkları bitkilere ve coğrafi konumlarına göre değişmektedir.

Propolisin Sağlığa Yararları Nelerdir?

Propolisin insan sağlığı üzerine biyolojik aktiviteleri üzerine her geçen yıl daha fazla araştırma yapılmaktadır. Bu çalışmalar ile propolisin klinik olarak işleyişi hakkında daha güvenilir kanıtlara ulaşılmaktadır. Dünyada yapılan bilimsel çalışmalara göre propolisin sağlığa yararları çok daha fazla kanıtlanmıştır. Bunun yanında yararlarını abartan söylemleri çürüten ve hala araştırılmalış konu başlıklarını içeren bilgilere ulaşacaksınız. Sonuç olarak ise tüm bilgilerin ışığında "propolisin gerçek bir mucize” olduğu gerçeğini hakkaniyet ile teslim ediyoruz.

Propolisin İnsan Sağlığına Yararlı Olduğu Bilinen Özellikleri Şunlardır

Antibakteriyel ve Antiviral Özellikler: Propolis, farklı türde pek çok bakteri, virüse karşı etkili olduğu bilinen güçlü antibakteriyel, antiviral özellikler gösterir. Bu özellikler, hastalıklardan koruyucu, daha kolay atlatılmasını sağlayan, enfeksiyon riskini azaltan ve yaraların iyileşmesini hızlandıran özelliklerdir.

Antioksidan Etki: Antioksidanlar, vücutta oksidatif stresi azaltarak hücre hasarını önlemeye yardımcı olan bileşiklerdir. Propolis, antioksidanlar açısından oldukça zengindir.

Anti-inflamatuar Özellikler: Propolis, vücudun çok farklı yerlerinde ortaya çıkabilecek iltihaplanmaları azaltmaya yardımcı olan bileşenler içerir. Bu, romatizma, artrit kaynaklı iltihaplı durumların yönetiminde yardımcı olur.

Bağışıklık Sistemin Destekleyen Özellikler: Propolis, bağışıklık sistemini güçlendiren çok sayıda bileşen içerir. Özellikle üst solunum yolları hastalıklarında ve diğer viral enfeksiyonlara karşı koruma sağlar.

Kanserle Mücadele: Araştırmalar tüm antioksidan, antibakteriyel ve antiviral içeriğinden kaynaklı olarak propolisin kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebileceğini ve hatta bazı durumlarda kanser hücrelerini öldürebileceğini göstermiştir.

Ağız Sağlığı: Propolis, ağız sağlığını korumaya yardımcı olur. Diş çürüğü oluşumunu ve diğer oral sağlık sorunlarına karşı iyi bir ağız hijyeni ile beraber ek bir koruma sağlar.
Bu bilinen özelliklerini araştırmak için çok sayıda akademik çalışma yapılmıştır.

Akademik çalışmalardan yararlanarak oluşturduğumuz yazının içeriği ile sizi baş başa bırakıyoruz. Bu sayede Propolis hakkında bildiğiniz ama gerçek değerine olan inancınızı çok arttıracak kanıtları da öğrenmiş olacaksınız.

Propolisin İçeriğinde Hangi Bileşikler Var?

Propolis, doğal bileşenlerin oldukça karmaşık bir karışımıdır ve amino asitler, fenolik asitler, fenolik asit esterleri, sinamik asit, terpenler, flavonoidler, kafeik asit vb. içerir. Bu reçineli maddeye anti-inflamatuar, antimikrobiyal, antioksidan, antikanser, antitümör, antijenotoksik ve antialerjik özellikleri veren bileşenleridir. Covid 19 pandemisi nedeniyle popülaritesi günden güne giderek artan propolis hakkında en güncel bilgileri bu yazımızda derledik.

Propolis Nedir? Nasıl Üretilir?

Propolis, bal arılarının çeşitli bitki kaynaklarını toplayarak ürettikleri reçinemsi maddenin genel adıdır. Bal arıları, bitkilerin tomurcuk, sürgün ve dallarından reçineli maddeler ve bitki salgılarını toplar. Daha sonra bu maddeleri kafalarındaki bezlerden salgıladıkları enzimlerle biyokimyasal olarak dönüştürürler ve bir miktar bal mumu ekleyerek propolis oluştururlar. Propolis çok eski çağlardan beri çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Örneğin, Yunanlılar ve Romalılar propolisi cilt lezyonlarını iyileştirmek için antiseptik olarak kullanırken, Mısırlılar propolisi korozyon önleyici özelliğinden dolayı ölülerini mumyalamak için kullandılar. İnkalar ayrıca propolisi ateş düşürücü olarak kullandılar. Bugün propolis, sağlığı geliştirmek ve hastalıkları önlemek için dünyanın birçok yerinde ticari bir besin takviyesi olarak kullanılmaktadır. Arılar koloniler halinde yaşadıkları için enfeksiyon bir arıdan diğerine hızla yayılabilir. Propolis bu enfeksiyonların yayılmasını engeller. Aynı zamanda propolis kovandaki nem ve sıcaklığı dengeler.

 

Propolis Kovanda Nerede Bulunur?

Genelde arılar ürettikleri propolisi kovanın kapakları arasında, uçuş deliğinin arkasında ve kovan tabanında yoğun bir şekilde biriktirirler ancak uçuş deliğinin arkasında ve tabanda biriken propolis, kırıntılar, artık maddeler ve mumla bulaştığı için saf değildir. Arıların kovan kapaklarında biriktirdikleri propolis, uçuş deliğinin arkasında ve alt tahtada biriken propolisten daha temiz ve saftır.
Arılar, bir tutkal kaynağı olarak hizmet eden bitkilerden reçineleri toplayıp işleyerek propolis oluştururlar. Tutkal kaynağı olarak görev yapan bitkiler, dünyanın bölgelerine göre farklılık gösterir ve eşit olarak dağılmaz. Örneğin: tutkal kaynağı bitkiler olarak Rusya'da huş, kavak, çam; Apocynaceae ve ABD'deki Hawai Adaları'ndaki popülasyonu; Batı Avustralya'da çim ağacı, çam; Çin'de çamlar, söğütler, selviler, huşlar; Brezilya'da Baccharis türleri, Araucaria türleri; Türkiye'de kestane, at kestanesi, kavak türleri, kızılağaç, dişbudak, huş, çam, erik, okaliptüs fındığı, ıhlamur, söğüt, akasya, karaağaç, göknar ve meşe hakimdir.
Propolis, bitkilerin menşeine göre artık beş ana gruba ayrılıyor:

1) Populus türü,

2) Baccharis türü,

3) Clusia türü,

4) Macaranga türü,

5) Akdeniz türü.

Arıcılar, propolis miktarını artırmak için şiddetli soğuklar başlayana kadar plastik, metal veya naylondan yapılmış ağızları (3 mm genişliğinde) olan iç kapaklar kullanırlar. Kovanın dış örtüsü kapatılarak iç örtülerin üzerine bez gibi kısımlar kapatılmadan yerleştirilir. İç örtü kovanın üst kısmına yerleştirilip monte edilir ve üstteki boşluklar işçi arılar tarafından propolis ile kapatılır. İç kapak propolis ile dolduğunda kapak çıkarılır ve dondurucuya yerleştirilir. Soğukta sertleşen ve kırılgan hale gelen propolis, iç kapağı hafifçe bükülerek çıkarılır. Bu iç kapaklar propolis üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Macaristan'da plastikten yapılan bu iç kapakların metalden yapılanlara göre daha iyi sonuç verdiği görülmüştür. Japonya'da metal yerine naylon iç kapak kullanılması tavsiye edilir.

İçeriği Onaylı, En Güvenilir Propolis Ürünlerini Sitemizden En Uygun Fiyatlar İle Satın Alabilirsiniz! Tıklayın...

Propolisin Fiziksel Ve Kimyasal Özellikleri Nelerdir?

Propolisin fiziksel özellikleri toplandığı bölgenin iklimine ve coğrafi özelliklerine göre değişiklik gösterir. Propolis 25-45°C sıcaklıklarda yumuşak, esnek ve çok yapışkandır, ancak 60-70°C sıcaklıklarda eriyebilir. Düşük sıcaklıklarda, propolis donabilir veya 0 °C'de sert ve kırılgan olabilir. Propolisin renkleri bitki kaynağına göre değişmekle birlikte genel olarak yeşilden koyu sarıya, koyu sarıdan koyu kahverengiye ve koyu kahverengiden siyaha kadar değişmektedir. Gençken, propolis yeşil ve sarı tonlara sahiptir ve yaşla birlikte daha koyu ve daha koyu kahverengi olur.
Propolisin kimyasal bileşimi oldukça karmaşıktır ve bölgesel bitki ekolojisi ve coğrafyasına bağlıdır. Ancak genel olarak propolis, %50 reçine ve bitkisel balsam, %30 balmumu, %10 esansiyel ve aromatik yağlar, %5 polen ve %5 diğer organik bileşik ve mineraller içeren maddelerden oluşur. Şimdiye kadar, dünya çapında propoliste, farklı bitki kaynaklarından kaynaklanan ve yerel flora, fitocoğrafya ve iklim koşullarına göre değişen 500'den fazla farklı bileşik tanımlanmıştır.

Propolis çiğ olarak kullanıldığında reçinemsi yapısından dolayı biyoyararlanımı çok düşüktür. Bu nedenle propolisin çeşitli solventlerde çözülerek ekstrakt olarak tüketilmesi daha uygun ve faydalıdır.

Flavonoidler, aromatik asitler, diterpenoid asitler, triterpenoidler ve fenolik bileşikler propolisin ana bileşenleridir. Bileşenleri ılıman bölgelerde toplanan propoliste sinamik asit türevleri ve flavonoid fenolik bileşikler daha fazladır. Prenilatlı ve diterpen gibi bileşikler ılıman bölgelerdeki propoliste çok küçük miktarlarda bulunurken, flavonoidler ve diğer gruplardan bileşiklerin yanı sıra lignanların Güney Amerika'dan tropikal propoliste bir arada bulunduğu bildirilmiştir.

Ayrıca amino asitler ve aminler propoliste bulunan azotlu bileşiklerdir. Propolis aynı zamanda amit, A, C, E, B1, B2, B5, B6 vb. vitaminleri, Niasin, protein ve karoten açısından zengindir. Amino asit olarak bulunan arginin, asparagin, fenilalanin, glutamin, histidin, lizin, Lösin, metiyonin, prolin, serin, sistin, tirozin, treonin, triptofan, valin, alanin vb. amino asitlerin propolisteki azot içeriği %0.7'dir.

Propolis içeriğide tespit edilmiş inorganik maddeler ise;

Alüminyum (Al), baryum (Ba), bor (B) (eser miktarda), çinko (Zn), Demir (Fe), Gümüş (Ag), kadmiyum (Cd), kalsiyum (Ca), Kobalt (Co), Krom (Cr), magnezyum (Mg), Manganez (Mn), Nikel (Ni), potasyum (K), Selenyum (Se) (eser miktarda), Silikon (Si), sodyum (Na), stronsiyum (Sr), Titanyum (Ti), Vanadyum (V) şeklinde listelenebilir. Propolisin inorganik maddeleri üzerine yapılan son araştırmalarda Makedon örneklerinde Ca, Fe, K, Mg, Na ve Zn tespit edilmiştir. Küba numunelerinde Mn, Fe, Zn ve Co tespit edildi.

 

Propolisin İnsan Vücudunda Biyolojik Aktivitesi Nasıl Çalışır?

Propolisin fiziksel ve kimyasal özellikleri gibi biyolojik aktiviteleri de bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Propolis, antosiyaninler, aromatik asitler, fenolik asitler, flavanoller, flavonoidler, flavononlar, kafeik asit fenil esterler, lignanlar, polifenoller, triterpenler vb.'nin biyolojik aktivitesi bileşiklerine bağlıdır. Bu bileşik grupları antimikrobiyal, antienflamatuar, antioksidan, antijenotoksik, kanser önleyici, tümör önleyici ve anti alerjik etkilere sahiptir.

İçeriği Onaylı, En Güvenilir Propolis Ürünlerini Sitemizden En Uygun Fiyatlar İle Satın Alabilirsiniz! Tıklayın...

Propolisin Antimikrobiyal Aktiviteleri Nelerdir?

Birçok çalışma, propolisin parazitler, bakteriler, virüsler ve mayalar dahil olmak üzere çeşitli mikroorganizma türlerine karşı antimikrobiyal aktivitesini göstermiştir. Propolisin gram(+) bakteriler üzerinde etkisi önemli iken gram(-) bakteriler üzerindeki etkisi sınırlıdır. Propolisin özellikle gram (+) bakterilere karşı daha yüksek antimikrobiyal aktivite göstermesinin nedeninin bu bakterilerin dış zar yapısından kaynaklandığı gösterilmiştir.
Propolis üzerine yapılan bir başka çalışma, propolisin 600 farklı bakteri türüne karşı antibakteriyel aktivitesine ilişkin verileri analiz etti. Propolisin antibakteriyel aktivitesi, kafeik asit, feniletil, flavanol, ester flavonoid, pinocembrin ve galangin gibi bileşenlerin etkisinden gelir. Bu bileşenler, bakteriyel RNA polimerazı inhibe ederek bakteriler üzerinde etki gösterir. Propolisin antibakteriyel etkisi için birkaç olası mekanizma öne sürülmüştür. Bunlar, nükleik asit sentezinin inhibisyonu, sitoplazmik membran fonksiyonunun değiştirilmesi, enerji metabolizmasının inhibisyonu, biyofilm gelişimi için afinitenin azalması, hücre membran proteinlerinin inhibisyonu, membran geçirgenliğinin bozulması ve bakteriyel direncin azalmasıdır.

Propolisin bakteri ve virüsler üzerinde aktivitelerini belirlemede Türk propolisi önemli bir değer olarak yükselmiştir. önemi giderek artan Türk propolisinin sulu ve etanolik ekstraktında bulunan ve önemi giderek artan bileşenleri (HPLC-DAD ve GC-MS) kalitatif ve kantitatif olarak belirlemek için çalışmalar yapılmıştır. HPLC-DAD analizlerinde, Türk propolisinin sulu ekstraktı yüksek miktarda kafeik asit (204.00 µg/mL), ayrıca transsinnamik asit, klorojenik asit ve kafeoilkinik asit içerirken, etanolik ekstrakt çok yüksek oranda içerdiği ortaya konumuştur. Bu değerlerle beraber galangin (534,11 µg/mL), kafeik asit fenetil ester (630,67 µg/mL), krizin (641,33 µg/mL), naringenin (372,39 µg/mL), pinosembrin (572,67 µg/mL) ve diğer flavonoid ve fenolik miktarı kaempferol, trans-sinnamik asit, kafeik asit, mirisetin, kersetin gibi bileşik asitler belirlendi.

Propolis, Bakterilerin Direnç Geliştiremediği Doğal Bir Antibiyotiktir!

Bir çalışmada araştırmacılar, propolisin etanolle ekstrakte edilmiş formlarının eritromisinin antimikrobiyal aktivitesini değiştirmediğini, ancak vankomisin, seftriakson ve kloramfenikol aktivitesini orta derecede artırdığını ve streptomisin, gentamisin ve ampisilin aktivitesini büyük ölçüde artırdığını bulmuşlardır. Propolis, sentetik antibiyotiklerden farklı olarak uzun süre kullanıldığında zararlı bakterilerde direnç oluşturmaz ve aynı zamanda faydalı bakterileri olumsuz etkilemez.

Propolis Virüslere Karşı Da Çok Etkilidir!

Propoliste bulunan flavonoidler ve fenoller gibi bazı yapıların virüsler üzerinde antiviral etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Propolisin bu bileşenleri virüsün çoğalmasını kontrol eder ve konakçının savunma sistemini harekete geçirebilir. Propolis pek çok virüse karşı olduğu kadar propolis ayrıca psödorabies virüsü, SARS-CoV-2 virüsü, retrovirüsler, insan immün yetmezlik virüsü (HIV) ve çiftlik hayvanlarından ve kümes hayvanlarından kaynaklanan bulaşıcı virüsler üzerinde de etkilidir. Türk propolisinin tüberküloza karşı etkisini araştıran araştırmacılar ve sulu propolis özütünün çeşitli mikobakteriyel türlere karşı antitüberküloz aktiviteye sahip olduğunu buldular.

 

 

Propolisin Parazitler Üzerinde Yok Etme Etkisi Vardır

Bir başka çalışma brezilya kırmızı propolisinin Schistosoma mansoni ex vivo üzerindeki etkisini ve bir hayvan modeli olan schistosomiasis üzerindeki etkisini gözlemlemeye çalışmıştır. Ham propolis ekstraktının çiftleşme ve yumurta üretimi üzerindeki etkilerinin yanı sıra in vitro fenotipik ve tegumental değişiklikler gözlemlendi. Hem olgunlaşmamış (erken enfeksiyon) hem de yetişkin (kronik enfeksiyon) solucanlarla enfekte olmuş bir fareye oral sonda yoluyla propolis verdiler. Propolis uygulamasının yetişkin parazitlerde ex vivo hareketliliği azalttığı ve %100 ölüme neden olduğu gözlemlendi. Ölümcül olmayan konsantrasyonlarda, yumurtlamada önemli bir azalma gözlendi. Ek olarak, taramalı elektron mikroskobu, şistozomların kabuğundaki morfolojik değişiklikleri ortaya çıkardı.

Propolis'in ayrıca Trichomonas, Toxoplasma, Giardia ve Plasmodium gibi zararlı patojenlere karşı bir antiprotozoal ajan olarak etkili olduğu bulunmuştur.

Propolis İltihaplar Üzerinde Yüksek Bir Antiinflamatuar Etki Gösterir

Enflamasyon, fagositlerin migrasyonu, monositlerin, nötrofillerin ve makrofajların birikmesine bağlı olarak doku fonksiyonunun kaybına yol açan bütün bir olaylar zinciridir. Ancak şiddetli ve kronik inflamasyon birçok hastalığın gelişiminde önemli rol oynar. Propolis, çeşitli mediatörlerin salınmasını engelleyerek, trombosit agregasyonunu engelleyerek ve eikazonoidlerin sentezini teşvik ederek iltihaplanmayı önlemeye yardımcı olur.

Propolisin anti-enflamatuar etkisinden sorumlu bileşikler flavonoidler (quercetin, çiğdem, galangin, kaempferol) ve fenolik asitlerdir (kafeik asit, kafeik asit fenil ester (CAPE), ferulik asit, sinamik asit, vb.). Propolisin anti-enflamatuar etkisinde yer alan ana mekanizmalar, siklooksijenaz ve prostaglandin biyosentezinin inhibisyonunu, serbest radikal temizlemeyi, nitrik oksit sentezinin inhibisyonunu ve enflamatuar sitokinlerin azaltılmış salınımını içerir.

Propolis Covid-19 Hastalarının Hastanede Kalış Süresini Azaltmıştır

Araştırmacılar, propolisin önceki çalışmalara dayanarak covid-19'un olumsuz etkilerini azaltabileceğini düşündüler. Çalışmalarında, propolisin, zorlu bağışıklık ve enflamatuar olayları teşvik eden şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) üzerindeki etkileri araştırıldı.

Bu çalışmada hastanede yatan 124 hastanın 40'ına 400 mg/gün, 42'sine 800 mg/gün propolis verdiler. Kalan 42 hasta kontrol grubuna ayrıldı. Müdahale sonrasında propolis grubundan olan Covid-19 hastalarının hastanede kalış sürelerinin kontrol grubuna göre daha kısa olduğu tespit edildi. Propolisin oksijenasyon ihtiyacı üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı ancak yüksek doz propolis grubunda kontrol grubuna göre daha düşük akut böbrek hasarı insidansı bulunduğu tespit edildi. Böylece propolisin hastanede yatan covid-19 hastalarına klinik fayda sağladığı tespit edildi.

 

Propolisin Antioksidan Aktivitesi Çok Yüksektir

Oksidasyonu engelleyen veya oluşumunu geciktiren her türlü bileşiğe antioksidan denir. Antioksidanlar, lipitlerin oksidasyonunu önleme veya yavaşlatma yeteneğine sahiptir. Kafeik asit, kafeik asit türevleri, CAPE gibi sinamik asitler, ferulik asit, protokateşik asit ve gallik asit gibi hidrobenzoik asitler lipid sistem ve emülsiyonlarda antioksidan aktivitesi yüksek bileşenlerdir. Propolis ise yüksek polifenol ve flavonoid içeriği nedeniyle güçlü antioksidan aktiviteye sahiptir. Ayrıca antioksidan kapasitesi yüksek olan propolisin polen içeriği de yüksektir. Propolisin antioksidan etkisi, C vitamininden daha güçlüdür. Propolisin yapısında bulunan flavonoid bileşikler arasında, quercetin radikal yakalama özelliği en yüksek bileşendir. Propolisin bu bileşenleri, serbest radikalleri temizleyerek ve metal iyonlarını şelatlayarak antioksidan etkiye sahiptir. Ayrıca propoliste bulunan flavonoidler süperoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon peroksidazı (GSH-PX) arttırır, lipid peroksidasyonunu önler ve malondialdehit (MDA) düzeylerini düşürür. Propolisin ana bileşenlerinden biri olan CAPE propolis, reaktif oksijen türlerinin üretimini engeller. CAPE'nin antioksidan etkisi havlıcandan daha güçlüdür.

Radyasyon ve diğer elektromanyetik faktörlerin canlı organizmalarda oluşturabileceği oksidatif hasara karşı koruyucu ve tedavi edici amaçlı propolis kullanımının bazı antioksidanların aktivitelerini artırmada olumlu etkileri olduğuna inanılmakta ve kullanılması önerilmektedir.

İçeriği Onaylı, En Güvenilir Propolis Ürünlerini Sitemizden En Uygun Fiyatlar İle Satın Alabilirsiniz! Tıklayın...

Propolis Antitümör Ve Anti-Kanser Etkiye Sahiptir

Kanser, genetik kusurların veya çevresel mutajenlerin ve bu mutajenler arasındaki çeşitli etkileşimlerin neden olduğu bir hastalıktır. Kanserle savaşmak için immünoterapi, radyoterapi, kemoterapi veya tümörün cerrahi olarak çıkarılması gibi çeşitli tedavi yöntemleri vardır.

Araştırmacılar ve araştırmalar propolisin mesane, böbrek, prostat, kolon, karaciğer, pankreas, meme, deri, kan, omurilik, beyin, boyun ve baş kanserleri gibi kanserlere karşı etkili olduğunu göstermiştir. Propolisin antikanser özellikleri, hücre proliferasyonu ve büyümesinin inhibisyonu, apoptozun indüklenmesi, hücre döngüsünün durdurulması ve mitokondriyal stresin indüklenmesi dahil olmak üzere bir dizi mekanizma yoluyla uygulanır. Propolisin antikanserojenik özellikleri, gelişmiş bağışıklık gözetimi, gelişmiş antioksidan durumu, kanser kök hücre popülasyonlarının azaltılması, proliferasyonun baskılanması, antianjiyogenez, spesifik onkojenik sinyal yollarının blokajı, kemoterapötik ajanların geliştirilmesi, tümör mikroçevresinin modülasyonu ve ilaca bağlı yan etkilerin hafifletilmesine dayanmaktadır.

Propoliste bulunan çeşitli bileşiklerin kanser önleyici etkileri göz önüne alındığında, kanser önleyici etkiye neden olan faktörlerin metabolik yolaklara müdahale, hücre döngüsünün durması ve apoptozdan kaynaklandığı gösterilmiştir. Propolisin yapısında bulunan fenolik bileşenler ve flavonoidler, immünomodülatör ve metabolizma düzenleyici etkilerinden dolayı oksijen radikallerinin etkisini engellemekte ve antitümör etkilere sahiptir. Propoliste bulunan klerodan, diterpenoid, kriz, kersetin, kafeik asit fenil ester (CAPE) ve kafeik asit kanser gelişimini engelleyen bileşenlerdir. Ayrıca propolisin içerdiği artepillin C'nin, apoptosisli kanser hücrelerinin ve olgunlaşmamış mitoz ve aşırı nekrozdan kaynaklanan malign melanom hücrelerinin sitotoksisitesini indüklediği gösterilmiştir.

 

Yapılan bir çalışmada radyoterapi gören meme kanseri hastalarında besin takviyesi olarak propolis kullanılarak propolisin radyasyona karşı koruyucu etkisi ortaya konmuştur. Bir grup hasta kemoterapi sonrası radyasyon tedavisi alırken, diğer grup radyasyon tedavisine ek olarak propolis takviyesi aldı. Ek olarak propolis alan hastalarda radyasyonun neden olduğu DNA hasarının azaldığı tespit edildi. Ayrıca demir, hemoglobin, trombosit ve beyaz kan hücrelerinin sayısında artış olduğu tespit edildi.

Propolisin tüm kanser türleri üzerinde olumlu bir etkisi yoktur. Olumlu etkilerinin aksine olumsuz özelliklere sahip kanser türleri de bulunmaktadır. Örneğin propolis mesane kanseri için yüksek dozlarda kullanıldığında mutajenik bir madde olarak mikronükleus (MN) oranını arttırır. Bunun zararlı sonuçları olabilir. Propolis, kanser tedavisine eşlik eden radyoterapi, kemoterapi ve konvansiyonel cerrahide tamamlayıcı destekleyici tedavi olarak, hekim kontrolünde, dikkatli süre ve dozda, sorumluluk ve etik anlayış dikkate alınarak kullanılmalıdır.

Son araştırmalar, karmaşık kimyasal bileşimi nedeniyle propolisin çok çeşitli biyolojik aktivitelere sahip olduğunu ve yeni antikanser ilaçların geliştirilmesi için potansiyel bir doğal ajan olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

Propolis Hücre Hasarını Azaltan Genotoksik-Antigenotoksik Etkiye Sahiptir

Genotoksik maddelerin DNA'da neden olduğu hasara genotoksisite denir. Genotoksik maddelerin DNA, kromozom ve nükleer yapıda meydana getirdiği kromozomal anormallikler, DNA'daki kırılmalar, adezyonlar, gen mutasyonları, anöploidi ve klastojenisite gibi hasarlara genotoksik etkiler denir.

Canlı organizmalardaki genetik hasar, zamanla kanser, yaşlanma, genetik hastalıklar, doğum kusurları ve kısırlık gibi sonuçlarla kendini gösterir. Zehirli maddeler in vitro ve in vivo olarak deney hayvanlarında incelenir. Deney hayvanlarında yapılan genotoksisite çalışmaları muhtemelen insanlarda da aynı etkiyi göstermektedir. Genetik toksisite testlerinde asıl hedef DNA molekülü olduğu için elde edilen sonuçlar insan sağlığı ile ilgili olarak ortaya çıkabilecek problemlerin tahmin edilmesinde de kullanılmaktadır. Dolayısıyla bir türde DNA hasarına neden olduğu bilinen bir kimyasal maddenin diğer türlerde de benzer etkilere sahip olabileceği söylenebilir. Genotoksik etkileri incelemek için artık mikroorganizmalar, böcekler, bitkiler ve omurgalılar üzerinde kullanılabilecek 200'den fazla kısa süreli test yöntemi bulunmaktadır.

Propolisin içerdiği flavonoidler, sinamik asit esterleri, alifatik asit esterleri, hidrokarbonlar ve uçucu yağlar propolise yüksek antimutajenik özellik verir. Propolisin etkisini açıklamak için antioksidan özelliği açısından yorumlanabilir. Antioksidanlar, mutasyon oranını çeşitli mekanizmalarla azaltabilir:

DNA'daki nükleofilik bölgelere bağlanmak için elektrofilik bir mutajenle rekabet ederler. Serbest radikalleri ortadan kaldırarak ve oksidasyonu engelleyerek promutajen biyoaktivasyonunu önler, Promutagenin elektrofilik metaboliti ile reaksiyona girer ve mutajenik ajanı ortadan kaldırır. İlk mekanizma, etil metansülfonat (EMS) gibi doğrudan mutasyona neden olan mutajenik maddelerle gerçekleşir. İkinci ve üçüncü mekanizmalarla, promutajenlerin biyoaktivasyonu ile mutasyon oranı azalır.

Propolisin antijenotoksik etkisi, antioksidan özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu etkinin yukarıdaki mekanizmalardan ikincisinden kaynaklandığına inanılmaktadır. Literatürde propolisin olası genotoksik ve antijenotoksik etkileri ile ilgili birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalardan bazıları aşağıda sıralanmıştır:

Brezilya yeşil propolisinin Çin hamsteri yumurtalık hücreleri üzerindeki mutajenik ve antimutajenik etkilerini araştırdılar ve kromozomal sapmaların sıklığını ve mitotik indeks gibi parametreleri analiz ettiler. Sonuçlar, bir yandan test edilen en yüksek propolis konsantrasyonunun kromozomal anormalliklerin sıklığını biraz ama önemli ölçüde artırdığını ve diğer yandan test edilen en düşük konsantrasyonun kromozomal hasarı önemli ölçüde azalttığını gösterdi. Bu sonuçlar, propolisin yüksek konsantrasyonlarda genotoksik ve düşük konsantrasyonlarda antijenotoksik olduğunu göstermektedir.
Araştırmacılar, Türkiye Bursa propolisinin insan lenfositlerindeki genotoksik potansiyelini in vitro olarak kardeş kromatid değişimi (SCE) testi kullanarak araştırdılar. On sağlıklı (beş kadın ve beş erkek), sigara ve alkol kullanmayan gönüllüden alınan kan örneklerini inkübe ettiler ve bu örnekleri artan propolis konsantrasyonlarına (5, 25, 50 ve 250 mg/ml) maruz bıraktılar ve ortalama SCE oranlarını 10.398-21.522. şeklinde buldular.
Kontrol ve maruz kalan hücreler arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlıydı (p < 0.05), artan SCE oranları, propolisin yüksek konsantrasyonlarda genotoksik etkilere sahip olabileceğini gösterdi.

Brezilya yeşil propolisinin in vivo mutajenitesine ilişkin veri eksikliğine dikkat çektiler ve bu doğal ürünün DNA'ya zarar verme kapasitesini alkalin tek hücreli jel elektroforez testi (SCGE testi-COMET testi) ve mikronükleus (MN) testi kullanarak değerlendirdiler. Periferik kan. MN Testleri ve SCGE deneyleri, yeşil propolisin farelerin periferik kan hücrelerinde DNA hasarında artışa neden olduğunu göstermiştir. Bu çalışmanın dozları ve sonuçları göz önüne alındığında, yeşil propolisin akut tüketimi farelerin kan hücreleri üzerinde bazı mutajenik etkilere neden olmuştur.

COMET tahlili kullanılarak, Trabzon propolisinin 50 μg/ml konsantrasyondaki etanolik ekstraktlarının H₂O₂ kaynaklı DNA hasarı üzerindeki etkisini araştırmak için fibroblast hücre dizileri kullanıldı. Hücreler, 50 ug/ml etanolik propolis özütü ile muamele edildi; genotoksik ajanla eş zamanlı ve genotoksik ajandan sonraki tedavi sonucunda DNA hasarındaki azalma oranı sırasıyla %96, %98,92 ve %99,84 olarak belirlendi. Etanolik propolis ekstraktlarının fibroblast hücre hatlarında H₂O₂ kaynaklı DNA hasarını engelleyebileceği ve antijenotoksik etkiye sahip olabileceği sonucuna varıldı.
Hakkari yöresinden elde edilen propolis ekstraktlarının insan lenfosit hücrelerinde AFB1'e (aflatoksin B1) karşı antisitotoksik ve antijenotoksik etkilerini in vitro olarak araştırdı. Propolisin kimyasal içeriği GC-MS (gaz kromatografisi-kütle spektrometrisi) ile araştırılmış ve yüksek flavonoid içeriği bulunmuştur. Mutajenite testinin sonuçları, AFB1'in SCE bolluğunu arttırdığını ve DNA hasarına neden olduğunu gösterdi. Öte yandan propolis, insan lenfositlerinde in vitro AFB1'e karşı güçlü antimutajenik aktivite gösterdi ve SCE bolluğunu azalttı. Ayrıca propolisin sitotoksik ve antisitotoksik etkileri LDH (laktat dehidrogenaz) enzim salınım testi ile belirlenmiştir. Testler, propolisin AFB1'e karşı antisitotoksik ve antijenotoksik etkilere sahip olduğunu ortaya koydu.

Propolis Alerjilere Karşı Anti-Alerjik Bir Takviyedir

Propolis ve bileşenleri ayrıca alerjik inflamatuar reaksiyonları da baskılar. Propolisin yapısında bulunan kaempferol ve chrysin gibi bileşikler bazofil ve mast hücrelerini etkileyerek anti-alerjik etki gösterir.

Propoliste bulunan biyoflavonoidler, alerjik reaksiyonu tetikleyen kimyasallara karşı bir bariyer oluşturur. Bir çalışma, farelerde adezyon moleküllerini azalttığı ve karaciğer ve sinir hücresi hasarını azalttığı gösterildiği için septik şok tedavisinde kullanılabileceğini öngörüyor. Brezilya propolisinin, alerjik riniti olan hastaların periferik kan mononükleer hücrelerinden Cry j 1 (Cryptomeria japonica polen allergen) kaynaklı sitokin üretimini ve sisteinil lökotrienler ve histamin salınımını inhibe ettiği bildirilmiştir. Ek olarak, propolisteki CAPE, MAPK/Akt yolunun (aynı zamanda mitojenle aktive olan protein kinaz/Akt PKB protein kinaz B olarak da bilinir) reaktif oksijen türleri aracılı aktivasyonunu ve ayrıca STAT6'yı (sinyal dönüştürücü) baskılayarak astımlı farelerde hava yolu iltihabını inhibe eder. insan akciğer fibroblastlarında. ve IL-4/TNF-a (interleukin-4/tümör nekroz faktörü alfa) eotaksin üretimi ve fosforilasyonu ile indüklenen transkripsiyon 6) aktivatörü. Propoliste önemli bir flavonoid bileşen olan Pinocembrin, NF-ĸB (Nükleer Faktör kappa B) sinyalini baskılar ve antijen kaynaklı hava yolu iltihabını hafifletir.

Propolis Hakkında Sonuç;

Propolis elde edildiği coğrafi bölgenin şartlarına ve bitki kaynaklarına göre farklı bileşenlere sahiptir. Bu nedenle her propolisin kimyasal yapısı aynı değildir. Biyolojik aktiviteleri de farklı olabilir. Bu nedenle propolisin işlenmesi, pazarlanması, tüketilmesi ve tıpta kullanılması birçok farklı disiplinin işbirliğini gerektirir. Propolisin etkilerini belirlemek ve biyolojik aktivitelerini gözlemlemek için genellikle hayvanlar üzerinde deneyler yapılmaktadır. Bu deneylerin sonuçlarına göre pek çok yönden Propolisin yararları bilimsel olarak verilere dayalı olarak gösterilmiştir. Arı ürünleri günümüzde çeşitli hastalıklara karşı koruyucu özelliğinden dolayı ilaç olarak kabul edilmekte ve tıbbi tedaviyi tamamlayıcı olarak kullanılmaktadır. Ancak yine de Propolis bir ilaç değildir. Herhangi bir hastalık için tıpta medikal tedaviyi desteklemek için mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Ülkemiz arıcılık açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Klinik kanıtlı yararlarından ötürü kaliteli ve çeşitli arı ürünleri üretiminin geliştirilmesi bunun yanı sıra klinik uygulama ve araştırmaların tıbbi gözetim altında yürütüldüğü apiterapi merkezlerinin kurulması büyük önem taşımaktadır.

Bu Yazının Akademik Kaynak Yayını: Propolis, https://dergipark.org.tr/tr/pub/sufefd/issue/69535/1068425

İçeriği Onaylı, En Güvenilir Propolis Ürünlerini Sitemizden En Uygun Fiyatlar İle Satın Alabilirsiniz! Tıklayın...

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.